Erzincan, Türkiye'nin doğusunda yer alan önemli bir şehir. 2023 yılının sonbaharında meydana gelen depremin ardından, bölge halkını derinden etkileyen sarsıntılar ve sismik aktivitelerle ilgili uzmanlardan gelen açıklamalar, tedirginliği artırdı. Özellikle, yer bilimleri alanında tanınmış bir isim olan Prof. Dr. Naci Görür'ün yaptığı değerlendirmeler gündeme damgasını vurdu. Deprem uzmanı Naci Görür, depremlerin nasıl ve neden meydana geldiğine dair etkileyici bir bakış açısı sunarak, Erzincan’daki son gelişmeleri değerlendirdi.
Naci Görür, Erzincan'da yaşanan depremin zemin yapısı ve fay hatları açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Görür, Türkiye'nin güzel ama riskli coğrafyasında yer aldığını belirterek, mevzuatların ve yapı denetimlerinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. "Özellikle 1939 Erzincan Depremi'nden bu yana, bu bölgede farklı büyüklükte birçok deprem yaşandı. Şimdiye kadar olan sarsıntılar, bize düşündüğümüzden çok daha büyük bir tehlikenin sinyalini veriyor," diyen Görür, bölgenin tektonik yapısının sürekli bir hareket halinde olduğunu söyledi.
Görür, gelecekte olası depremlerin büyüklüğü ve etkisini öngörmenin zorluğuna dikkat çekerek, bu tür sarsıntılara hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı. "Aldığımız önlemler, teknoloji ile desteklenmeli. Olası bir felakete karşı acil durum planlarının ve sığınakların oluşturulması hayati önem taşıyor," şeklinde konuştu.
Naci Görür'ün açıklamaları, sadece devletin değil, bireylerin de bu konuda sorumluluk alması gerektiğinin altını çiziyor. Deprem anında nasıl davranılması gerektiği, acil durum çantalarının nasıl hazırlanması gerektiği, tahliye yollarının nasıl belirleneceği gibi konuların toplum düzeyinde eğitimlerle pekiştirilmesi gerektiğine değinen Görür, "Depreme karşı hazırlık, yaşam kurtarır. Her ailenin ve topluluğun kendi önlemlerini alması kritik bir öneme sahip," dedi.
Halkın bilinçlenmesi için yerel yönetimlerin de aktif bir rol oynaması gerektiğini belirten Görür, "Kamu eğitimleri düzenlenmeli, bu eğitimlerde depremin doğası ve baş etme yöntemleri anlatılmalıdır. Toplum olarak dayanışma içinde olmak, depremlerin etkilerini azaltmada büyük bir rol oynayacaktır," ifadelerini kullandı.
Erzincan'da meydana gelen depremin ardından, halkın psikolojik durumunu iyileştirmek ve toplumsal yürütmeyi sağlamak için destek mekanizmalarının kurulması gerektiğini vurgulayan Görür, "Bu tür doğal afetlerde kaybedilen canları asla unutmayalım. Ama unutmayalım ki, bu acılardan ders alıp, gelecekte daha hazırlıklı olmak zorundayız," diyerek sözlerini noktaladı.
Naci Görür'ün bu önemli uyarıları, yukarıda bahsedilen konuların Türkiye için ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Gelecekte olabilecek deprem tehlikelerine karşı daha bilinçli ve hazırlıklı bir toplum oluşturmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.