Küresel ekonomiyi bekleyen ciddi riskler ve belirsizlikler, önümüzdeki 5 yılda 14,5 trilyon dolarlık bir kayıp yaşanabileceğine işaret ediyor. Uzmanlar, pandemi sonrası toparlanma sürecinde ortaya çıkan ekonomik dengesizlikler, jeopolitik gerilimler ve enflasyon baskısının bu büyük kaybın başlıca nedenleri olabileceğini belirtiyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme hızının yavaşlaması ve artan borç yükü, dünya ekonomisinin gelecekte ciddi bir darbe almasına yol açabilir.
Rapora göre, bu kaybın en önemli faktörlerinden biri yüksek enflasyon ve faiz oranları olacak. Merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına almak için uyguladığı sıkı para politikaları, büyüme oranlarını baskılayarak küresel ticaretin yavaşlamasına neden olabilir. Ayrıca, enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklık da bu ekonomik kayıpları daha da artırabilir. Çin, ABD ve Avrupa gibi büyük ekonomilerde görülen büyüme düşüşleri, küresel ekonomik daralmayı hızlandıran unsurlar arasında yer alıyor.
Bir diğer önemli faktör ise jeopolitik gerilimlerin ekonomiye etkisi. Ukrayna’daki savaş, enerji arzında kesintilere ve ticari ilişkilerde bozulmalara neden oldu. Aynı zamanda, ABD ve Çin arasındaki ticaret gerilimlerinin yeniden yükselmesi, dünya ticaretinde belirsizlik yaratıyor. Bu durum, şirketlerin yatırımlarını ertelemesine ve tedarik zincirlerinde aksamalar yaşanmasına yol açıyor. Küresel ekonomik toparlanma süreci, bu sorunların çözüme kavuşmaması halinde yavaşlayacak ve beklenenden daha uzun sürecek.
Sonuç olarak, önümüzdeki beş yıl içinde dünya ekonomisinin önemli risklerle karşı karşıya kalması bekleniyor. Uzmanlar, hükümetlerin ve merkez bankalarının bu kayıpları önlemek için daha esnek ve proaktif politikalar geliştirmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Aksi takdirde, küresel ekonomik büyüme ciddi bir darbe alabilir ve milyonlarca insan bu durumdan olumsuz etkilenecek.